
Derki Gülse,
"Meclis başkanı ders kaynattırmayan öğretmen gibi olmalı. Ben bazı yasalar için el kaldıranlara çat diye soru sorardım. 'Kalk bakayım, evet sen, bıyıklı! Ay hepiniz de bıyıklısınız! Sen oğlum, mavi kravatlı, madem el kaldırıyorsun kalk. Anlat bakayım o el kaldırdığın torba kanununun içindekileri! Tek tek say!' Soracaksın, çuvallayanı da çıkaracaksın meclisten, oy moy veremeyecek. Bir zahmet neye onay verdiğini okusaydı hayta!"
İşte bunun gibi körü körüne bağlanma, tek adama biat etme, bizi yönetenlerdeki vurdum duymazlık, pişkinlik, cahillik, cinlik, kibirlilik vs. vs. halleri öyle güzel anlatmışki hakvermemek imkansız.
Kitabın bu kısmından sonra yine gülmeye devam. Farklı farklı konularda yazılar yazmaya devam etmiş. Ama son bölümü öyle birşeye ayırmışki nedense çok duygulandım ağlamama engel olamadım, komedi yazarlığı yapmaya heves edişinin başlangıcının ve gelişen olayların hikayesini anlatmış. Gerçekten etkilendim.
Gülse Birsel her yaptığı işte kendini aşıyor bence, bu kitabı da aynı şekilde kendi kariyerine ve bizim hayatımıza renk kattı. Sürekli yazmalı ve bizimle paylaşmalı, Türkiye'nin böyle zeki, duyarlı, mizah anlayışı yüksek insanlara çok ihtiyacı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder