"Bir sabah tedirgin düşlerden uyanan Gregor Samsa, yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş buldu kendini" diyen bir cümleyle başlayan bir kitap, okunmayı fazlasıyla hakeder bana göre.
"Ölmeden Önce Neden Kafka Okumalısınız" adında Kafka'yı anlamak üzerine (saniyorum) yazilmis bir kitap görmüştüm internette, onun üzerine ben niye okumuyorum böyle önemli bir yazarı deyip bu kitabı almıştım.
"Gregor Samsa'nın başkalaşması, bir böceğe dönüşmesi, salt bir çarkın kaskatı dişlisi, eleştirmeyen, ama yalnızca boyuneğen bir toplum teki olmaktan çıkma anlamını taşır; böylece böcekleşen yazgısı, elbet toplumca dışlanmaktadır." Diyor kitabın arka kapağındaki yorumda. Hakkaten o ailenin kayıtsızlığı, nedenini, niçinini, nasılını hiç sorgulamaması, merak etmemesi beni çatlattı adeta. Onlar merak etmedi diye biz de öğrenemedik sonuçta.
Ayrıca herzaman mazlumun, ezilenin, dışlananın yanında olmayı severiz ya, o yüzden Samsa'nın etrafındakilere karşı bi kızgınlık oluştu içimde.
"Hayatın normal akışı içerisinde ortaya çıkan bu değişiklik, aslında Franz Kafka'nın toplumda varolan kalıplaşmış düzene bir başkaldırısıdır." der kitap kapağında. Kafka bunu çok başarılı bir şekilde yansıtmış, sanki ortada o kadar da tuhaf birşey yokmuş, sadece bir değişim olmuş, herkesin başına gelebilirmiş gibi bir algı hissediyorsunuz okurken.
Konu o kadar orjinal ki, ister istemez kendinizi onun yerine de koyuyorsunuz ve ne kadar çaresiz, dışlanmış ve bunalmış oldugunuzu farkediyorsunuz biranda.
Sonuç olarak her ay bir Kafka kitabı okumaya karar verdim, zaten genelde ince kitaplar, çok rahar okunabilir diye düşünüyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder