1 Şubat 2016 Pazartesi

Kadınsız Erkekler -Haruki Murakami



Haruki Murakami'nin okuduğum ilk kitabı, son da olmayacak. Kitap 7 tane hikayeden oluşuyor. Çoğu etkileyici hikayeler ama öyle benim en çok sevdiğim, sonları çok beklenmedik biten hikaye türlerinden değil doğrusu. Yine de okurken çok keyif aldım. Sıkılmaya fırsat vermeden sonlandırmış Murakami öykülerini.

Asından da anlaşılacağı üzere genel olarak kadın -erkek ilişkileri anlatılmış hikayelerde. Özellikle de bir kadın tarafından aldatılmış erkekler ön planda. Erkeklerin bir kadına olan özlemlerini, aşklarını, acılarını anlatmış. Bunu yaparken sadece erkeğin gözünden değil, kadının gözünden de bakmış bir erkeğe duyulan aşka ve aşkların bitişine.


Okuyup bitirdikten sonra bende bıraktığı düşüncelerden biri, Japon kültüründe bir ilişkide aslında kadınların ilişkiye erkeklerden çok daha fazla yön verebildiği, güçlü taraf olduğu ve bir ilişkiyi bitirdiğinde erkeğin çok daha fazla etkilendiği şeklinde. Bir kadının bir erkeği ne durumlara düşürebildiğini çok net görüyoruz. 

Hikayelerin hemen hepsinde aldatılan erkeklerin yaşadıkları duygular, davranışları ve verdiği tepkiler çok ilginçti örneğin. Bizim buralarda pek rastlayamayacağımız tepkiler. Bir de bizim ülkemize göre bir 'Kadınsız Erkekler' kitabı yazılsa, öyküler aldatılan erkekler değil, aldatılan kadınlar ve buna rağmen erkeklerini birturlu bırakamamaları nedeniyle 'kadınsız kalmayan erkekler' üzerine kurulurdu heralde :)

Kitabın akıcı bir anlatımı var, okuması gayet rahat. Tek derdim isimler oldu :). Japon isimlerine hicbir aşinalığım yok buyüzden de öyküde geçen isimlerin kız mı erkek mi olduğunu anlamam birkaç sayfayı buluyordu.

Kitapta en çok sevdiğim hikaye 'Şehrazad'di, belki bir kısmı kadın gözüyle anlatıldığı içindir bilmiyorum. En az etkilendiğim, bir kısmına pek anlam veremediğim hikaye de 'Kino'ydu.

Bu arada Kafka'nın 'Dönüşüm' romanını okumam iyi olmuş bu kitaptan önce, çünkü 6. Hikayede Samsa'ya tersten bir bakışaçısıyla yaklaşmış ve çok ilginç olmuş, Dönüşüm'ü okuyanlar neyi kasdettiğimi anlayacaktır.

Genel olarak beğendiğim, zaman zaman bazı yerlerini mutlaka hatırlayacağım bir kitap.

'Bağımsız Organ' hikayesinden bana ilginç gelen küçük bir alıntı yapmak istiyorum: " 'Nasıl çabalıyorsunuz peki? Diye sordum, ' yani çok sevmemek için.'  ' Türlü şeyler deniyorum. Birkere olabildiğince negatif şeyler düşünüyorum. Onun eksik yanlarını, yani pek iyi olmayan yanlarını düşünebildiğim kadarıyla bulup çıkararak listesini yapıyorum. Bunları içimden, sanki dua okur gibi, defalarca tekrarlıyor, böyle bir kadını haddinden çok sevmemem gerektiğini kendi kendime söylüyorum.' "

Başarabildi mi okuyunca görürsünüz artık. Peki başarabilir mi bu şekilde bir insan aşık olduğu birini sevmemeyi? Ya da buna ihtiyaç duyduğumuz anlar oldu mu hayatta? Düşündürücü...

Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa sayısı: 217
Yayın yılı: Ocak 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder