Bir insanın hayatını değiştirecek bir kitap varsa o kitap budur. Tamamen bir farkındalığı oluşturmak ve yaymak misyonu taşıyor ama bunu asla sıkıcı bir kişisel gelişim kitabı formatında değil, heyecanlı, merak uyandırıcı, duygusal olayların hepsini içinde barındıran müthiş bir roman eşliğinde sunuyor bize. Asıl güzel olan da yazarın kendinde oluşan gerçekten yaşadığı, tecrübe ederek edindiği farkındalığı bizimle paylaşmış olması.
Romanda birbiriyle arkadaş olan Nehir, Seda, Tuğba, Fikret ve Onur'un ayrı ayrı hayatları, sorunları, umutları, umutsuzlukları anlatılırken, herbirinde aslında biz şunu görüyoruz: Hepimiz birbirimizin hayatındaki oyunculardan ibaretiz. Başımıza gelen kötü olaylara üzülmemizin nedeni aslında büyük resmi göremeyişimizden kaynaklanıyor. Bugün kötü diye nitelendirdiğimiz bir olay belki ileride bizi mutluluktan havalara uçuracak bir olayın sebebidir, o olayı tetiklemek için gerçekleşmiştir.
Ben romanda kendimi Nehir karakterinin yerine koydum ve başına gelen olaylarda en az onun kadar sevindiğimi, hayal kırıklığına uğradığımı heyacanlandığımı hissetiğimi farkettim. Bu yüzden çok daha etkili oldu benim için kitap.
Kitapta alıntı yapmak istediğim o kadar çok konu var ki, buraya yazsam kitabı izinsiz yayınlamaktan ceza yerim herhalde. Kitabın sayfalarına yapıştırdığım renkli etiketlerle tam bir dilek ağacına benzedi kitap. Ama tabiki bütün işaretlediğim yerler alıntı defterime kaydedilecek.
Buraya birkaç alıntı yazmadan geçmek istemiyorum ama.
"Tüm dünya senin yansımandır, eğer hayatının değişmesini istiyorsan, kendini değiştirmelisin." Ne düşünürsen sen osun. Neye inanıyorsan dünyan odur."
Kitaba ismini veren kelebeğin kaderini nasıl gerçekleştirdiği hikayesini buraya almayacağım, okuma akışında görülmesi en güzeli, ama sonuçta anlaşılması gereken nokta şu ki; yaşadığımız tüm acıların bize daha anlamlı gelmesini sağlayacak bir farkındalık içeriyor kelebeğin hikayesi. Çünkü hepimiz de kendi kozamızın küçük deliğinden çıkmak için uğraşan birer kelebeğiz.
"Tesadüf Tanrı'nın bize kendini gösterme şeklidir."
Bu konuda yakın zamanda okuduğum 'Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer' kitabı da aynı farkındalığı yaratmaya çalışan bir kitaptı. Özellikle yaşadığımız olaylardaki işaretleri takip etmek ve doğru okumak konusunda yine 'Ölünceye Kadar Ölümsüzsün' kitabı da referans verilebilir. Son zamanlarda okuduğum kitapların çoğunluğu farkındalık yaratan roman türünde idi, bu türün çok faydalı olduğunu düşünüyorum, herkese tavsiye ederim.
Ama Başak Sayan'ın yeri bende ayrı olacak bundan sonrasında, yazdığı ve yazacağı diğer kitapları da mutlaka okuyacağım.
Yayınevi : Destek yayınları
Sayfa sayısı: 575
Yayın yılı : 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder